
Asıl adı Romário De Souza Faria olan futbolcunun babası en sevdiği iki şehrin ismini birleştirip oğluna Roma-Rio ismini verdi. Romario, gol denince akla ilk gelen isimlerdendi.90'lara damgasını vuran 94 Dünya Kupası'nın yıldızı Brezilya'nın en sevilen futbolcularından biriydi. İlk avrupa macerasına PSV'de başlamış oynadığı beş sezonda 109 maçta 98 gol atma başarısı göstermiştir. Ardından Barcelona'ya transfer olmuş ve oynadığı iki sezon boyunca 46 maçta 34 gol atmıştır. 89,90,91,92 yıllarında Hollanda Ligi'nde, 94 yılında La Liga'da, 90 ve 93 yıllarında Şampiyonlar Ligi'nde, 2000,2001 ve 2005 yıllarında Brezilya Ligi'nde gol kralı oldu. Ayrıca 1994 yılında FIFA tarafından Dünyada Yılın Futbolcusu ödülünü kazandı. Kırk yaşına bastığı 28 Ocak 2006 günü FIFA resmi kayıtlarına göre profesyonel futbol yaşantısındaki 950. golünü atan sonrasında ABD'de gollerine devam eden futbolcu 1000 gol barajını aşan (diğeri Pele) ikinci futbolcu. 2007’de son maçlarını Vasco’da oynadıktan sonra Nisan 2008’de, 42 yaşındayken aktif futbol yaşamına veda etti.
Benim aklımda en çok yer eden 94 Dünya Kupası'nda Bebeto ile 93-95 yılları arasında ise Barcelona'da Stoichkov ile beraber oluşturdukları muhteşem hücum hatları ve golleridir. Barcelona’da kısa bir süre forma giyen Danimarkalı yıldız Michael Laudrup “Kimse benim paslarımı Romario kadar iyi değerlendiremezdi.” diyor. Kısaca Romario futbol tarihinin gelmiş geçmiş en kaliteli futbolcularından, şimdilerde pek rağbet görmeyen bir zamanların meşhur forvet forma numarası 11 numaranın hakkını veren bir gol ustasıdır..